Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

RUHUNU SATANLARA

Yazının Giriş Tarihi: 30.07.2025 12:33
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.07.2025 12:38

Toplumun en tehlikeli yarası, sadece bedenini satanlar değil, ruhunu ve onurunu satanlardır. Ticaret, insanlığın en eski işi olarak anılır; fakat asıl tehlike, ahlaksızlığını örtüp, çıkar uğruna ilkesini, vicdanını, kalemini, dostluğunu ve hatta imanını pazara çıkaranlardadır. Bu ruh fahişeleri, toplumun içten içe çürümesine sebep olurlar.

Aristo, “Erdem, aklın rehberliğinde bulunan bir alışkanlıktır” der. Bugün erdemsizliğin alışkanlığa dönüştüğü bir çağda, bu sözün ağırlığını daha çok hissediyoruz. Çünkü ahlaksızlar, kendilerini akıllı zannederken aslında kendi karanlıklarının kölesi haline gelmişlerdir.

Mevlânâ ise şöyle seslenir:
“Nice insanlar gördüm, üstünde elbisesi yok; nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.”
İşte ahlaksız insanları tarif eden en derin söz budur. Dışarıdan düzgün, hatta saygın görünen; fakat iç dünyası fahişenin pazar yerine çıkardığı teninden bile daha ucuz olan bu tipler, toplumun en büyük zehiridir.

Nietzsche ise ahlaksızlığı şu sözle özetler:
“İnsanın değeri, hangi şey için ayağa kalktığı ve hangi şey karşısında diz çöktüğüyle belli olur.”
Oysa günümüzün ahlaksızları, para ve menfaat için diz çökmeyi meziyet sayıyor. Onurunu satıp, karşılığında üç kuruşluk mevki veya alkış satın almayı başarı sanıyor.

Bugün en çok rastladığımız manzara, vicdanını satan kalemler, yüreğini pazara çıkaran dostluklar, çıkar uğruna eğilip bükülen omurgalardır. Onlar, bedeni satanlardan daha aşağıdadır. Çünkü bedeni satan yalnızca kendini kirletir; ama ahlaksız düşüncelerini satan, bütün toplumu çürütür.

Konfüçyüs der ki: “Ahlaksız insanın dostluğu, gölgeye benzer. Güneş vurdu mu yanındadır, bulut çöktü mü kaybolur.”
Bugünün insan ilişkilerine bakın; dostluk adı altında satılık ilişkilerin, menfaat üzerine kurulu bağların, yağcılığın, çıkarcılığın ne kadar yaygın olduğunu görürsünüz.

Son sözüm şudur:
Toplum ruhunu ve onurunu pazarlayan, ahlaksızlığın ayyuka çıktığı bireylerin varlığı ile yıkılır. Çünkü ahlaksızlar, kendi menfaatleri uğruna her şeyi satarlar: İdeallerini, inançlarını, dostlarını, hatta kendi çocuklarının geleceğini bile…

Ve bu ruh fahişeleri, tarih boyunca her çöküşün en baş aktörleri olmuştur.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.