Op. Dr. Günerigök, glokomun sinsi ilerlediğini, erken teşhis edilmezse kalıcı görme kaybına yol açabileceğini vurgulayarak düzenli muayene çağrısı yaptı.
Haber Giriş Tarihi: 02.07.2025 11:14
Haber Güncellenme Tarihi: 02.07.2025 11:48
Kaynak:
IGF
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mehmet Sait Günerigök, toplumda 'göz tansiyonu' adıyla bilinen glokomun, çoğu zaman belirti göstermeden ilerlediğine ve erken teşhis edilmediğinde geri dönüşsüz görme kaybına neden olabilen gizli bir hastalık olduğuna dikkat çekti.
İSTANBUL (İGFA) - Glokom, göz içi basıncının artmasıyla göz sinirlerine zarar vererek oluşur. En tehlikeli yanlarından biri hastaların durumu fark edememesidir. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan VM Medical Park Bursa Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mehmet Sait Günerigök, "Hastaların çoğu, görme alanı daraldığında veya bulanık görmeye başladığında doktora başvuruyor. Ancak bu aşama, sinir hücrelerinin ciddi hasar gördüğü bir dönemdir. Üzülerek belirtmeliyim ki, glokomun yarattığı hasar geri döndürülmez" dedi.
"40 YAŞ ÜZERİNDEKİLER RİSK ALTINDA"
Glokom, her yaş grubunda ortaya çıkabilse de, özellikle 40 yaş üzerindeki bireylerde, ailesinde glokom geçmişi olanlarda, diyabet ya da hipertansiyon gibi sağlık sorunları bulunanlarda ve uzun süre kortizon ilaçları kullananlarda risk daha fazladır diyen Op. Dr. Günerigök, "Glokom genellikle yavaş ve sinsice ilerler. Bu sebeple yılda bir kez göz muayenesinden geçmek, özellikle risk grubundaki insanlar için büyük önem taşır" şeklinde konuştu.
"MODERN TEŞHİS VE TEDAVİ YÖNTEMLERİYLE YÖNETİLEBİLİR"
Glokomun erken teşhisinin görme kaybını önlemede büyük rol oynadığını belirten Op. Dr. Günerigök, "Göz içi basınç ölçümü, görme alanı testi ve optik sinir başı incelemeleri ile teşhis konulabilir. Glokom tedavisinde damla tedavisi, lazer yöntemleri ve cerrahi müdahaleler gibi çeşitli seçenekler mevcuttur. Son dönemde, dikişsiz glokom ameliyatı olarak bilinen GATT ameliyatları da uygun hastalara uygulanabilmektedir. Ancak tedavinin etkinliği için hastanın düzenli takibi ve ilaçlarını aksatmaması çok önemlidir" dedi.
"GÖZ KONTROLLERİ GENEL SAĞLIK İÇİN ÇOK ÖNEMLİ"
Son olarak, glokomun dünya genelinde önlenebilir körlük nedenlerinin başında geldiğine vurgu yapan Op. Dr. Günerigök, bu sebeple düzenli göz muayenelerinin yalnızca göz sağlığı için değil, genel hayat kalitesinin korunması bakımından da büyük önem taşıdığını söyledi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Glokom Belirti Vermeden Körlüğe Yol Açabilir
Op. Dr. Günerigök, glokomun sinsi ilerlediğini, erken teşhis edilmezse kalıcı görme kaybına yol açabileceğini vurgulayarak düzenli muayene çağrısı yaptı.
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mehmet Sait Günerigök, toplumda 'göz tansiyonu' adıyla bilinen glokomun, çoğu zaman belirti göstermeden ilerlediğine ve erken teşhis edilmediğinde geri dönüşsüz görme kaybına neden olabilen gizli bir hastalık olduğuna dikkat çekti.
İSTANBUL (İGFA) - Glokom, göz içi basıncının artmasıyla göz sinirlerine zarar vererek oluşur. En tehlikeli yanlarından biri hastaların durumu fark edememesidir. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan VM Medical Park Bursa Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mehmet Sait Günerigök, "Hastaların çoğu, görme alanı daraldığında veya bulanık görmeye başladığında doktora başvuruyor. Ancak bu aşama, sinir hücrelerinin ciddi hasar gördüğü bir dönemdir. Üzülerek belirtmeliyim ki, glokomun yarattığı hasar geri döndürülmez" dedi.
"40 YAŞ ÜZERİNDEKİLER RİSK ALTINDA"
Glokom, her yaş grubunda ortaya çıkabilse de, özellikle 40 yaş üzerindeki bireylerde, ailesinde glokom geçmişi olanlarda, diyabet ya da hipertansiyon gibi sağlık sorunları bulunanlarda ve uzun süre kortizon ilaçları kullananlarda risk daha fazladır diyen Op. Dr. Günerigök, "Glokom genellikle yavaş ve sinsice ilerler. Bu sebeple yılda bir kez göz muayenesinden geçmek, özellikle risk grubundaki insanlar için büyük önem taşır" şeklinde konuştu.
"MODERN TEŞHİS VE TEDAVİ YÖNTEMLERİYLE YÖNETİLEBİLİR"
Glokomun erken teşhisinin görme kaybını önlemede büyük rol oynadığını belirten Op. Dr. Günerigök, "Göz içi basınç ölçümü, görme alanı testi ve optik sinir başı incelemeleri ile teşhis konulabilir. Glokom tedavisinde damla tedavisi, lazer yöntemleri ve cerrahi müdahaleler gibi çeşitli seçenekler mevcuttur. Son dönemde, dikişsiz glokom ameliyatı olarak bilinen GATT ameliyatları da uygun hastalara uygulanabilmektedir. Ancak tedavinin etkinliği için hastanın düzenli takibi ve ilaçlarını aksatmaması çok önemlidir" dedi.
"GÖZ KONTROLLERİ GENEL SAĞLIK İÇİN ÇOK ÖNEMLİ"
Son olarak, glokomun dünya genelinde önlenebilir körlük nedenlerinin başında geldiğine vurgu yapan Op. Dr. Günerigök, bu sebeple düzenli göz muayenelerinin yalnızca göz sağlığı için değil, genel hayat kalitesinin korunması bakımından da büyük önem taşıdığını söyledi.
Kaynak: IGF
En Çok Okunan Haberler